Hac Hakkında

HAC NEDİR ?

Hac ibadeti hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Arapça’da “gitmek, yönelmek veya yüceltilen birini ziyaret etmek” anlamlarına gelen Hac, İslam’ın beş temel şartından biridir ve gücü yeten her Müslüman’a farz kılınmıştır. Mahşerin, yani yeniden dirilişin provası olarak kabul edilen hacca; hem bedenen hem de manen iyi hazırlanmak gerekir. Çünkü hac, özel bir çağrıdır ve bu ibadete özenle hazırlanmak çok önemlidir.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz, alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev, Mekke’deki (Kabe)dir. Orada apaçık nişaneler, İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse bilmelidir ki, Allah bütün alemlerden müstağnidir.” (Al-i İmran 96-97)

Hz. Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar, Allah size haccı farz kılmıştır, haccediniz.” (Müslim) “İslam beş temel esas üzere kurulmuştur. Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın elçisi olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek, hac yapmak ve Ramazan orucu tutmaktır.” (Buhari, Müslim)

Elifba Turizm

HAC NE ZAMAN YAPILIR ?

Haccın sahih ve kabul olmasının şartları vardır. Sahih olması için haccın vaktinde yapılması gerekmektedir. Haccın vakti bütün bir yılı kapsamamakta olup, aylarla ve hatta günlerle sınırlıdır. Hac ayları; şževval ve Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk 10 (on) günüdür. Hac aylarından önce; hac için ihrama girilemez. Eğer ihrama girilirse bu ihram Hac için geçerli kabul edilmez. Hac vakitleri dışında kutsal beldelere yapılacak ziyaretler, Umre niyetiyle yapılabilir.

Elifba Turizm
  • 1. Müslüman Olmak Müslüman olmayan birinin her şeyden önce iman etmesi gerekir. Çünkü iman etmedikçe ibadetleri makbul olmaz.
  • 2. Akıl Sahibi Olmak Bir kimsenin dini görevlerle sorumlu olabilmesi için akıl sahibi olması gerekir. Aklı yani ceza-i ehliyeti olmayan kimsenin dini görevlerine karşı sorumluluğu da bulunmamaktadır.
  • 3. Buluğa Erişmek Buluğa erişmeyen kimse için dini görevleri açısından sorumluluk bulunmamaktadır. Buluğa erişmemiş kimse (çocuk) hac yaparsa, buluğa eriştikten sonra da hac yapmakla yükümlü olur.
  • 4. Özgür Olmak Özgür olmayan (esir, mahpus vb.) kimse için, özgürlüğünü kazanana dek hac farz değildir.
  • 5. Ekonomik Yönden İmkan Sahibi Olmak Zorunlu ihtiyaçları haricinde hacca gidip dönünceye dek kendisinin ve bakmakla yükümlü oldugu ailesinin geçinebilecegi maddi güce sahip olmak.
  • 6. Sağlıklı Olmak Hac farizasının bir kimseye farz olabilmesi için o kimsenin bedenen bu ibadeti yapmaya gücü yetmesi gerekir. Hac ibadetini bedenen yapamayacak kadar hasta olan kimse için hac, farz değildir. Ancak hac ibadetinin geciktirilmemesi ve özellikle yaşlılık dönemlerine bırakılmaması gerekir.
  • 7. Yol Güvenliğinin Bulunması Haccın bir mümine farz olabilmesi için yol güvenliğinin olması gerekmektedir.
  • 8. Haccın Farz Olduğunu Bilmek Müslüman olmayan bir toplumda yaşayan ve haccın farz olduğunu bilmeyen Müslüman, bu farzı öğrenene kadar kendisine hac farz olmaz.
  • 9. Haccın Vaktine Yetişmek Bir Müslüman’a hac farz olabilmesi için haccın eda edileceği vakte yetişmiş olması gerekir.
  • 10. Kadınlarda Can, Mal ve Namus Güvenliğinin Sağlanmış Olması Hanefi ve Hanbeli mezheplerine göre bir kadının haccedebilmesi için kendisine refakat edecek eşi veya bir mahreminin olması gerekmektedir.
  • 11. Eşi Vefat Etmiş veya Eşinden Boşanmış Kadınların İddet Süresi Eşi vefat etmiş veya eşinden boşanmış kadınların iddet sürelerini doldurmuş olmaları gerekmektedir.

a- Hanefi mezhebine göre haccın farzları; bir şart ve iki rükündan oluşmaktadır. Bunlardan ihrama girmek haccın şartı, Arafat’ta vakfeye durmak ve Kabe’yi tavaf etmek ise haccın rükünlerindendir.

1. Haccı İhramlı Yapmak

İhramsız olarak yapılan hac geçerli olmaz. Haccın rükünleri ihramlı olarak yerine getirilmelidir.

2. Arafat Vakfesi

Hac ibadetinin kabul olabilmesi için ihram giyilerek Arafat vakfesinin yapılması gerekmektedir. Vakfe, hac yapma niyetiyle ihrama girmiş bir kimsenin Zilhicce ayının 9. günü zeval vaktinden sonra Arafat’ta bir müddet kalması (beklemesi) demektir. Burada kefeni andıran ihramlar içerisinde, makyajsız ve tüm süslerden münezzeh bir halde Yüce Mevla’ya dua ve istiğfar edilmelidir. Çünkü Arafat tam bir tövbe, şefaat ve vuslat anıdır.

3. Ziyaret Tavafı

Hac yolcusu Afarat vakfesinden sonra ziyaret tavafını yapmakla yükümlüdür.

b- şžafii mezhebine göre haccın farzları şu şekildedir:

1. İhrama girmek (niyet),
2. Arafat’ta vakfe yapmak,
3. Ka’be’yi tavaf etmek,
4. Sa’y yapmak,
5. Saçları tıraş etmek veya kısaltmak,
6. Bu rükünler arasında sıraya (tertibe) uymak.

Bu farzlar, haccın rükünleridir.

c- Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre haccın farzları şu şekildedir:

1. İhrama girmek,
2. Arafat’ta vakfeye durmak,
3. Kabe’yi tavaf etmek,
4. Sa’y yapmak.

Bu farzlar, haccın rükünleridir.

a- Hanefi mezhebine göre hac ibadetinin vacipleri şu şekildedir:

1. Sa’y yapmak
2. Müzdelife’de vakfe yapmak
3. ޞeytan taşlamak
4. Saçları tıraş etmek veya kısaltmak
5. Veda tavafı yapmak.
b- şžafii ve Hanbeli mezheplerine göre haccın vacipleri şu şekildedir:

1. İhrama mikattan girmek
2. Cemrelere taş atmak
3. Müzdelife’de vakfe yapmak
4. Bayramın 1, 2 ve 3. günlerinde Mina’da gecelemek
5. Veda tavafı yapmak
c- Maliki mezhebine göre haccın vacipleri şunlardır:

1. Telbiye
2. Müzdelife’de gecelemek
3. Tıraş olmak veya saçları kısaltmak
4. Eyyam-ı teşrik günlerinde Mina’da gecelemek
1. İfrad Haccı

Hac zamanında sadece hac yapmak üzere ihrama girilip umresiz olarak yapılan hacdır.
2. Temettu Haccı

Hac zamanı içinde hac ve umre ayrı ayrı niyet ve ihramlarla yapılır. Türk hacı adaylarının en fazla tercih ettiği hac türüdür.
3. Kıran Haccı

Hac ve umreye birlikte niyet ederek ikisi tek bir ihramla birleştirilerek yapılır.
Sözlük anlamıyla bir şeyin etrafında dönmek veya dolaşmak anlamlarına gelen tavaf; Hacer-i Esved’in hizasından başlayarak Kabe-i Muazzama’nın (sol tarafımıza alınması suretiyle) etrafında yedi defa dönmektir. Kabe’nin etrafındaki her bir dönüşe şavt denir. Yedi (7) şavt toplamda bir tavaf eder.

Hükümleri itibarı ile; farz, vacip, sünnet ve nafile olmak üzere toplamda yedi (7) çeşit tavaf vardır. Bu tavaflar şu şekildedir: “kudüm tavafı, ziyaret tavafı, veda tavafı, umre tavafı, nezir tavafı, nafile tavafı ve tahiyyetü’l mescid tavafı”.
a- Niyet

Tavaf ibadetinin geçerli olabilmesi için niyet etmek şarttır. Niyetsiz yapılan tavaf geçerli olarak kabul edilmez. Yalnızca şžafii mezhebine göre “ziyaret” ve “kudüm” tavafı için niyet şart değildir. Çünkü şžafiiler hacca niyet ederken bu tavaflara da niyet etmiş olur. Ancak bu ikisinin dışındaki diğer tavaflar için niyet etmek şarttır.
Tavaf yapacak kimsenin niyetini Hacer-i Esved hizasını geçmeden yapması gerekir. Tavaf yapmak isteyen kimse Hacer-i Esved hizasını geçtikten sonra niyet ederse, şavtı geçerli olmaz. Bundan sonra yapacağı şavt, ilk şavtı olur.
b- Tavafın Belirlenen Vakitte Yapılması

Kudüm tavafı; hac ihramına girildikten sonra ve Arafat vakfesinden önce yapılır.

Umre tavafı; ihrama girildikten sonra yapılır.

Ziyaret tavafı: Arafat vakfesinden sonra Kurban Bayramı’nın birinci günü fecr-i sadığın doğuşundan sonra yapılır.

Veda tavafı; hac menasikinin tamamlanmasından sonra yapılır.

c- Tavafı Harem-i şžerif’in İçerisinde ve Kabe-i Muazzama’nın Çevresinde Yapmak

Tavafın geçerli olabilmesi için Harem-i şžerif’in içerisinde ve Kabe’nin etrafında dönülerek yapılması gerekir.

d- Tavafın En Az Dört şžavtını Tamamlamak

Tavafın ilk dört şavtı farzdır. Tavafı yedi şavta tamamlamak ise vaciptir. Dört şavtı tamamlayan kimsenin tavafı geçerli olur ancak cezaya uğramamak için tavafın yedi şavta tamamlanması gerekir.
a- Tavafı Abdestli Yapmak
Tavafı yapan kişinin abdestli olması gerekir. Tavaf esnasında abdesti bozulan kişi, tavafı bırakıp abdest tazeleyerek kaldığı şavttan devam edebilir.

b- Tavafı Avret Mahalli Kapalı Olarak Yapmak
Tavaf esnasında kadın ve erkeklerin avret yerlerini kapalı (örtülü) tutmaları gerekir.

c- Teyamün
Teyamün, sağından başlamak (yapmak) demektir. Tavaf, Kabe’nin sağından, yani sol omuz Kabe’ye dönük olarak yapılmalıdır.

d- Tavafın İlk şžavtına Hacer-i Esved’in Hizasını Geçmeden Başlamak Gerekir
Tavafın ilk şavtına Hacer-i Esved’in hizasını geçmeden başlamak gerekir.

e- Tavafı Yürüyerek Yapmak
Gücü yetenlerin tavafı yürüyerek yapmaları gerekir. Sağlıklı olduğu halde, yahut dinen geçerli bir mazereti bulunmadığı halde tekerlekli sandalye vb. araçlarla yapılan tavaf geçerli olmaz.

f- Tavafı Hatim’in Dışından Yapmak
Tavaf, Hatim-in dışından yapılmalıdır. Hatim alanının içinden yapılan tavaf geçerli kabul edilmez. Çünkü Hatim bölgesi Kabe’nin içinden sayılır.

g- Tavafı Yedi şžavta Tamamlamak
Tavafın; ilk dört şavtı farz, yedi şavta tamamlanması ise vaciptir.

h- Tavaf Namazı Kılmak
Tavafın ardından iki rekat tavaf namazı kılınmalıdır. Kılınan namazın ardından yapılacak duada Allah’a yakarmak ve Yüce Allah’tan af ve mağfiret dilemek önerilir.
Tavaf bittikten sonra say yapılmalıdır.

Safa tepesine gelinerek kıbleye doğru dönülür. “Allah’ım senin rızan için umre sa’yi yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabule eyle” diyerek niyet edilir. Eller duada olduğu gibi açılır; tekbir, tehlil ve salavat getirilerek dua edilir. Merve tepesine doğru dua ve zikir ile yürünür. Erkeklerin yeşil ışıklar ile belirlenen yerden koşar gibi hızlı adımlarla yürümesine hervele denir. Merve tepesine gelince Safa tepesindeki gibi dua ve zikirler, aynı şekilde yapılır. Safa’dan Merve’ye yürüyüşle “bir şavt, yani tur” tamamlanmış olur.

Dua ve zikirden sonra tekrar Merve’den Safa’ya doğru yürünür. Burada da erkekler, yeşil ışıklar ile belirlenen yerde koşar gibi hızlı adımlarla yürümelidir. Safa tepesine gelince Merve tepesinde yapılan dua ve zikirlerin aynısı tekrar edilir. Merve’den Safa’ya bu geliş ile ikinci şavt da tamamlanmış olur.

Bu şekilde tam olarak 7 tur yapılır. Say esnasında dua kitaplarında hazırlanmış olan Say duaları okunabileceği gibi arzu edilen şekilde de dua edilebilir. Yedinci turda Merve tepesine gelindiğinde sa’y biter. Say bitince tıraş olunup, ihramdan çıkılır.
Hac yolcusu, Zilhicce’nin 8. günü hac için tekrar ihram elbiselerini giyer ve ihram namazını kılar. “Allah’ım ben hac yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır, benden kabul eyle” diyerek niyet eder.

Ardından:
“Lebbeyk allahümme lebbeyk. Lebbeyke la şerike leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-nimete leke ve’l-mülk la şerike lek” diyerek telbiye getirir.

Böylece hac ihramına girilmiş ve ihram yasakları yeniden hac yolcusu için başlamış olur. O gün ihramlı olarak Mina’ya gidilir. Gün; Mina’da ibadetlerle sürdürülür. Arafe günü sabahındaysa Arafat’a geçilir.
Arafat vakfesi ham olan tüm duyguların terkedildiği ve gönül dünyasının piştiği bir yerdir. Burada arzu ettiği saadeti arayan müminler (hac yolcuları) Arafat’ın manevi atmosferi ile pişmekte ve ham olandan kurtulabilmek için dünyevi hislerinden, arzularından ve eksikliklerinden vazgeçmektedir. Çünkü Arafat kavuşmanın, yakarışın, bekleyişin, sabrın, idrak edişin ve vazgeçişin kaynağıdır”

Hac yolcuları, Zilhicce’nin 9. Günü olan Arefe gününde, öğleden önce Arafat’ta toplanır. Dünyanın dört bir yanından gelen; renkleri, ırkları ve dilleri farklı ancak duygu ve hissiyatları aynı milyonlarca insan mahşeri andıran bir görüntüyle yan yanadır.

Burada öğle ve ikindi namazları birleştirilerek öğle vaktinde cem-i takdim’le kılınır. Namazdan sonra ayakta, kıbleye karşı dönülerek vakfe duası yapılır. Bu şekilde haccın en büyük rüknü olan ve Efendimiz Aleyhisselam’ın “Hac Arafat’tır” buyurduğu Arafat vakfesi yerine getirilmiş olur.

Arafat’ta vakfe yapmak çok kıymetlidir. Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: “Allah, Arafat ehlini, semanın meleklerine över. ޞöyle der: Benim şu kullarıma bakınız, onlar saçları dağınık, toza toprağa bulanmış bir halde bana gelmişler.” (İbn Hıbban)

Vakfe’den sonra artık gün ibadet ve tefekkürle geçirilir. Güneş batınca, akşam namazını kılmadan Müzdelife’ye hareket edilir.
Müzdelife, Arafat ile Mina arasında Harem sınırları içindeki bir bölgenin adıdır. Hac yolcuları, bayram gecesini burada geçirmekte, yatsı vaktinde; akşam ve yatsı namazları birleştirilerek Cem-i Te’hir’le kılınmaktadır. Burada; şeytan taşlamak için nohut büyüklüğünde taşlar toplanır. Sabah namazı erkenden kılınır ve ayakta kıbleye karşı dönülerek vakfe duası yapılır.

“Arafat’tan geri döndüğünüz zaman Meşar-ı Haram’da yani Müzdelife’de Allah’ı zikredin; O sizi hidayete erdirdiği gibi O’nu zikredin.” (Bakara, 198) ayetine uyularak Müzdelife vakfesi gerçekleştirilir. Duanın ardından yaya olarak Mina’ya hareket edilir ve yol boyunca telbiye getirilir.
İbrahim Aleyhisselam’ın; oğlu İsmail Aleyhisselam’ı kurban etmek istediği; ancak Yüce Allah’a gösterdiği teslimiyet nedeniyle ikrama ve ihsana kavuştuğu Mina’ya gelinir. Mina’da hac yolcuları hem Hz. İsmail’in hem de babası Hz. İbrahim’in teslimiyeti ve imtihanını idrak etmektedir.

Mina’da bayramın ilk günü büyük şeytana yedi taş atılır. Taşlar başparmak ile işaret parmağı arasına alınır. “Bismillahi Allahu Ekber. Rağmen lişşeytani ve hizbihi” yani; “şžeytan ve taraftarlarına rağmen Allah büyüktür. Onu Allah’ın adıyla taşlıyorum” denilerek 7 taş atılır ve her atışta bu söz tekrar edilir. Hac yolcusu bu esnada kendi kusurları, günahları ve nefsinin aşırılıklarını taşladığını düşünür.

Bayramın ilk günü sadece büyük şeytan taşlanır. Küçük ve orta şeytan taşlanmaz. Aynı gün Mina’da kurbanlar kesilir ve saçlar tıraş edilerek veya kısaltılarak ihramdan çıkılır. Böylece eş ile yakınlaşma dışındaki bütün ihram yasakları ortadan kalkar. Buna birinci tehallül denir.
Bayramın birinci günü Kabe’ye gidilir, ziyaret tavafı yani farz olan tavaf yapılır. Bu tavaf, bayramın ikinci veya üçüncü günü de yapılabilir. Özel gününde olan bayanlar temizlendikten sonra tavaflarını yapmalıdır. Ziyaret tavafından sonra eş ile yakınlaşma dahil bütün ihram yasakları ortadan kalkar. Buna ikinci tehallül denir. Bu tavaftan sonra haccın say’ı yapılır.
Hac yolcusu, Mekke’de kaldığı günlerini; tavaf, umre, namaz, Kur’an, oruç ve zikirle geçirir. Mekke’den ayrılmadan önce veda tavafı yapar ve artık emin beldeden ayrılma vaktidir. Tavafla başlayan Mekke günleri yine tavafla sonlanır. Bu tavaf bir anlamda izin almak, müsaade istemektir. Beden ayrılsa dahi akıl ve gönül Mekke-i Mükerreme’de kalır, tekrar kavuşmak ümidi ve gözyaşlarıyla Kabe-i Muazzama’ya veda edilir.